İş Gezisinde Kocamı Kandırdım
Merhaba, adım Melis, 41 yaşındayım. Etrafıma göre ideal hoşlukta, esmer bir
kadınım ve İzmir ’de yaşıyorum. Özel bir firmada
tanıtım ve pazarlama departmanında çalışıyorum.
Takribî 15 yıldır konutluyum. Ama konutluluğumuz çok
tekdüzeleşti ve seks hayatımız da çocuklar ve
zamansızlıktan iyice eksildi. Bu vaziyette ister istemez her
fırsatta gözüm yakınımdaki yakışıklı
erkeklerin siklerine takılıyor ve içimden büyüklükleri mevzusunda
varsayımlar yapıyorum. Ancak hiç bir zaman harekete geçmedim ve kimsenin de bana asılmasına izin vermedim.
İşim gereği başka firmalarla görüşüp
tanıtımlar yapıyorum. Yeniden bir hafta iş icabı
İstanbul ’da bir işletmeyle görüşmem gerektiği söylendi ve
zaman kaybetmeden gitmem gerekiyordu. Konuta gidip bagajımı hazırlamam
gerekliydi, eşimle vedalaşıp, 1 gün içerisinde yola
çıkacaktım. Eşim ise başka bir firmada müdürlük
yapıyor. İkimizin de yoğun bir iş temposu olduğu için
birbirimize çok az zaman ayırabiliyorduk. Bu da bizi her ne kadar
rahatsız etse de, dayanıyorduk. Akşam konutta bagajımı
hazırladım. Takribî 3-4 gün kalacaktım ve eşim
bu gidişten pek sıkıntılıydı, ama bir şey söylemedi. Zira işimi
seviyordum. Ertesi akşam gece saat 23.00 ’e biletim
alınmıştı. Tam gün hazırlıklarımı
bitirmekle geçmişti. Akşam saat 21.00 gibi hazırlanıp
havalimanına yola çıktık eşimle. Orada kalacağım
otel odası görüşme günlerim hepsi ayarlanmıştı.
Eşimle birlikle havalimanına geldik. Azıcık sarılıp
öpüştükten sonra ben uçağı beklemek için içeri geçmiştim.
Takribî 1 saat vardı uçağın kalkış saatine. Zaman geçirmek için
kafeteryaya gidip bir çay içeyim diye düşündüm, ama kafeterya çok doluydu.
Tatil dönüşü olduğu için oturmaya yer yoktu. Ancak birden üzerimde
bakışların olduğunu fark ettim, ilerde 20-21
yaşlarında genç birisinin bana baktığını
görüyordum. Masada boş bir sandalye vardı ve alabilirsiniz gibi bir hareket yaptı.
Başka da yer yoktu zati. Bagajımla ayakta kalmıştım ve yanına
gittim. “Emredin oturabilirsiniz!” dedi. Teşekkür ederek oturdum. Hem
çayımı içiyordum hem de biletime bakıyordum. Masasına
oturduğum genç biletimi görmüş olmalı ki, “Sizde mi
İstanbul ’a gidiyorsunuz?” diye sordu. “Evet!” dedim. “Aynı
uçağı bekliyoruz öyleyse!” diyerek tebessümdü. “Öyle mi…” diyerek
geçiştirici yanıt verdim. Zira bakışlarının devamlı üzerimde olduğunu fark ediyordum.
“Sizinki iş gezisi sanırım?” diyerek tekerrür
sual sordu. “Evet! Siz ne için gidiyorsunuz?” diye karşılık
verdim. Talebe olduğunu, Hoş sanatlar tiyatro bölümü son
sınıf okuduğunu söyledi. “Hoş bölüm!” dedim. Elini
uzatarak, “Bu arada ben Bora!” dedi. “Ben de Melis!” diyerek
tanıştık. Bora çok konuşkan birisine benziyordu, devamlı
sualler sorup, daha iyi tanışmaya çalışıyordu benimle.
Bense her ne kadar çekimser davransam da devam ediyordum. Azıcık daha muhabbet
ettikten sonra, “Uçak kalkacak azıcıktan!” dedim ve kalktım. Bora da, “Evet!”
diyerek kalktı. Uçağa doğru gidiyorduk. Bora
Parmağımdaki yüzüğü görüp, “Konutlusun sanırım Melis?” diye sordu. “Evet!”
diye yanıt verdim. Tebessümerek, “Kadınlara yaş sormam, ama
yaşınız çok genç gösteriyor, kaç
yaşındasınız?” diye sordu. “36!” dedim. “Hiç göstermiyorsun!”
dedi. Teşekkür ettim ve “Sen kaç yaşındasın?” diye sordum.
Bora 19 yaşındaymış, ama yaşına göre çok olgun ve
karizmatik görünüyordu. Atletik bir fiziği vardı. Boyu da 1.80 filan
vardı. Bora çok mizahlı birisine benziyordu. Devamlı mizahlar
yapıyordu. Uçağın kalkış saati
yanaşmıştı ve uçağa doğru yöneldim. Hostesin
gösterdiği koltuğa doğru geçtim. En arka koltuktaydım. Bora da yanıma gelince,
“Sen de mi bu sırada oturuyorsun?” diye sordum. “Hayır, ama
boşmuş sanırım, senin için mahzuru yoksa oturmak isterim!”
dedi. “Tabi oturabilirsin!” dedim. Teşekkür etti ve oturdu. Bora gitgide
bana yakınlaşmaya çalışıyordu, seziyordum. Bakışları
devamlı üzerimdeydi zati. Oturduk koltuklarımıza ve uçağın
kalkmasını bekliyorduk, 10 dakika içerisinde kalkacaktı.
Muhabbete devam etmeye başladık tekerrür. Kaç yaşında
evlendiğimi filan sordu, ben de yanıtladım.
Eşimin çok uğurlu olduğunu söyledi tebessümerek. “Neden?” diye sorduğumda, “Senin gibi
hoş bir eşi olduğu için!” dedi. Tebessümerek teşekkür ettim. Ve
güzelime de gitmişti başka bir erkek tarafından
hoşlanılmak. Uçak kalkmaya başlamıştı, son anonslar
yapıldıktan sonra uçağın ışıkları
söndürüldü ve yolculuk başlamıştı. Uçağın
karanlık olmasından dolayı herkes yatmaya
hazırlanıyordu. Boraya, “Susalım artık!” dedim. Bora ise
fısıldayarak, “Ne olacak konuşuyoruz işte!” dedi. Bora
karanlıktan yararlanarak iyice dürüst davranmaya
başlamıştı, şakalar yapıyordu. Reelinde benim
de güzelime gidiyordu, zira yakışıklı ve genç
birisiydi. Ayrıca çok da sempatikti. Boranın bakışları
heyecanlandırmaya başlamıştı beni, gözlerimin içine
bakmaları, bedenimi süzmesi. Ama belirli etmemeye çalışıyordum…
Birden ayağa kalkarak, suskunca, “Geliyorum hemen!” dedi ve lavaboya doğru yöneldi. 1-2 dakika
içerisinde geldi ve yerine oturdu. Parfüm sıkmıştı muhakkaktı,
çok farklı bir kokusu vardı. “Ne bu?” diye sorduğumda, “Hiç,
deodorant yalnızca!” diye geçiştirdi. Ama çok tesirli bir kokusu vardı,
coşkum daha da çoğalmıştı. Yerimde duramıyordum,
kokuyu içime sürükledikçe Bora ’ya yanaşasım geliyordu. “Neden
sıktın bunu?” diye sordum kısık bir sesle. Bora yalnızca
tebessümdü. Ben kendimden geçmeye başlamıştım ve Bora bunu fark edince, birden yanıma
yaklaşarak saçlarımı okşamaya başladı. Tepki
veremiyordum, arzu dolmuştum birden. Kulağıma yaklaşarak, “Hadi
çek erkeğinin kokusunu içine!” dedi ve boynumu öpmeye başladı.
Karşılık veremiyordum, ateş gibi yanıyordum sanki,
hiçbir şey düşünemiyordum. Bora ise çılgınlar gibi öpmeye
başlamıştı boynumu saçlarımı okşuyordu…
Azıcık daha boynumu öptükten sonra kıyafetimin askılarını omuzlarımdan indirmeye
başladı. Çok kısık sesle, “Yapma, görürler!” diye söylemeye
çalıştım, ama dinlemiyordu ve askıları indirdi. Göğüslerimi
okşamaya başladı. Bense iyice çılgına dönmüştüm. Artık
bir elini de bacak arama indirmişti. Kulağıma eğilerek, “Nasıl,
hoş mu?” diye sordu. Ben inlememek için dudaklarımı
ısırıyordum. Bir yandan göğüslerimi emmeye
başlamış ve parmağıyla amıma girip
çıkıyordu. Mükemmel zevk alıyordum. Azıcık daha
seviştikten sonra ellerini çekti ve “Hadi derlen, geldik!” dedi.
Şaşırarak sütYenimi düzenleyip, askılarımı taktım. 5-10 dakika sonra uçak inişe geçmişti dahi.
Işıkları yaktıklarında Bora gözlerimin içine bakıyordu, “Şahanesin
sen!” diyerek suratımı okşadı. Ama ben çok arzuluydum, yarım
kalmıştım, çok istekliydim. Biz uçaktan indikten sonra Bora
telefon numaramı istedi ve İzmir ’e geri dönmeden beni
arayacağını söyledi. “Tamam!” dedim ve öpüşerek
parçaladık, ayrı servislere bindik ve otelime geldim. Yaşadığım
vakanın coşkuyu ve bitkinliğinden direk yatağa girip yattım.
Ertesi gün görüşmelerim vardı. İlk iki gün
işlerimi hallettim. Görüşmelerimi tamamladıktan sonra, döneceğim
günden dün Bora aradı. Görüşmek istediğini söyledi,
adresini verdi ve akşam beklediğini söyledi. Otele gidip üzerimi
değişip spor bir şeyler giyindikten sonra Boran ’ın
yanına doğru gitmek için yola çıktım. İstanbul ’u pek
öğrenmiyordum, ama konutu bulmakta zorlanmadım. Konut müstakil bir talebe
evine benziyordu. Akşam saat 20.30 gibi kapıyı çaldım ve
Bora kapıyı açtı. Üzerinde yalnızca kısa bir şort
vardı, “Güzel geldin bebeğim!” dedi, öpüştük ve beni içeri
aldı. Bora ’yı yalnızca şortla görünce donakaldım,
çok adaleli bir bedeni ve bir hayli vurması vardı. Odasına geçtik. Talebe
konutu olduğu muhakkaktı. Azıcık oturduk, azıcık muhabbet ettik. “Nasıldı
o gün?” diye sordu. Ben de yarı çekingen şekilde, “Hoştu!” dedim. Tebessümerek,
“Bu gece daha hoş olacak! Bir şeyler kapsa misin hayatım?” diye
sordu. “Yok ben içmeyeceğim canım!” dedim. “Ben azıcık içeyim o zaman,
havaya gireyim, izin edersen hayatım?” diyerek mutfağa gitti.
Birkaç dakika sonra elinde viski kadehiyle geldi. Bana bakarak, “Hadi çıkart üzerini
bebeğim, ne duruyorsun, hoş bedenini görmek için
sabırsızlanıyorum kaç gündür!” dedi. “Tamam!” diyerek ayağa
kalktım ve evvel bodyimi çıkarttım. Taytımı da çıkarttıktan
sonra iç çamaşırlarımla kalmıştım Boranın karşısında.
Siyah iç çamaşırlarım vardı. Bora kalçalarıma bakarak,
“Süpersin fıstık sen yaa!” dedi. Utanmaya
başlamıştım, ilk kere kandırıyordum eşimi, hem de
kendimden yaşça küçük birisiyle. Bora ayağa kalkarak yanıma geldi
ve bedenimi okşamaya başladı. Bora benden uzun boylu ve çok da
kalıplı olduğundan rahatlıkla anlayabilmişti belimi.
Sırtıma doğru ellerini kaldırıp sütYenimin
kopçalarını açarak çıkarttı. Şimdi yalnızca tangam vardı pembe renk.
Bora hali hazırda şortuylaydı, ama önü hafiften kabarmaya başlamıştı. “Hadi çıkart
tanganı hayatım!” dedi eğilerek. Ben de çıkarttım. Artık
tamamen anadan üryandım karşısında. Bora
bedenime bakarak, “Hazır mısın aşkım?” dedi. “Evet!”
dedim. “Hadi yatağımıza gidelim!” dedi ve kucağına
aldı beni. Götürürken göğüslerimi öpüyordu. Yatak odasında beni
yatağa vazgeçtikten sonra şortunu çıkarttı. Yarağı
karşımdaydı, çok büyük ve kocamandı, böylesini hiç görmemiştim,
neredeyse bileğim kadardı. “Nasıl, hoşlandın mı?” dedi
tebessümerek. “Çok büyük ama!” dedim. “Senin için sabırsızlanıyor ve merak etme alıştırarak girecek amına!” dedi, yanıma geldi dudağımdan öpmeye
başladı, kalçalarımı da okşuyordu, çılgınlar gibi
öpüşüyorduk. Azıcık öpüştükten sonra göğüslerimi öpmeye
başladı, dikleşen uçlarını ısırmaya
başladı. Çok hoş yapıyordu bunu, zevkten çıldıracak gibiydim…
Her tarafımı öptükten sonra kocaman yarağını suratıma uzatarak ağzıma almamı
söyledi. “Bunu yapmak istemiyorum!” dedim. Saçlarımdan sürükleyerek, “Hadi! Yapacaksın!”
dedi. Zoraki kaldım, o kalın yarağını yalamaya
başladım. Azıcık yaladıktan sonra tamamen dikleşmişti.
Çok büyüktü yarağı. Yatağa uzandı, “Hadi gel bebeğim
kucağıma!” dedi. Kucağına doğru çıktım, yarağının
üzerine oturtuyordu yavaş yavaş, belimden de sımsıkı
tutarak. Yarağı ıslanan amıma girdikçe canım
yanıyordu. Birden dibine kadar amıma gömdü ve süratle sokup
çıkarmaya başladı. Çok canım yanıyordu, çok sert
yapıyordu, süratli süratli yapıyordu. “Artık
benim bayanımsın sen!” diye söyleniyordu. Bense acı ve zevk
bir arada, inlemekten başka bir şey yapamıyordum…
Bu biçimde bir vakit daha sikip
beni Orgazm ettikten sonra üzerinden kaldırıp yatağa
yatırdı beni, “Çok mu canın yandı aşkım?” diye
sordu. “Evet!” dedim. “Alışacaksın bebeğim, amın da
alışacak!” dedi ve bacaklarımı ayırıp bacak arama
yumuldu ve amımı emmeye, amımın sularını yalamaya
başladı. Arada dilini klitorisime değdirip sürüklüyordu,
mükemmel zevk alıyordum. Sonra ayağa kalkıp, domalmamı
istedi. Niyetini kavramıştım, götümden sikmek istiyordu. “Bunu
yapamam, canım çok yanar!” dedim. “Merak etme, acıtmam!” dedi. “Hayır,
lütfen yapma!” dediğimde, saçlarımdan sürükleyerek, tekerrürden
domalmamı istedi. “Bu göt sikilmeden vazgeçilmez! Senin
bedelini bilememişler hoşum!” diyerek beni yakaladığı gibi yüzüstü
çevirdi, kasıklarımın altına yastık koyarak kalçalarımı
yükseltti, götümün yanaklarını araladı. Son defa, “Yapma lütfen!” dedim, ama dinlemedi…
Götümün deliğine tükürüp, usulca yarağının ucunu sokmaya başladı. Canım çok
yanıyordu, öyle ki, ucu girdiğinde acıdan dudaklarımı
ısırmıştım. Sonra birden yüklenip tamamını götüme
sokunca, avazım çıktığı kadar çığlık
atmaya başladım. Gözlerimden yaşlar akıyor, “Ne olur
çıkar!” diye dileniyordum, ama dinlemiyordu, aksine sanki
taşaklarını da götüme sokmak istercesine yükleniyordu. Belimi de
iki eliyle sımsıkı yakalamıştı, kendimden kıskanıyordum. Derken süratli
süratli girip çıkmaya başladı götüme. Acıdan resmen ağlıyordum. Bana yüzyıllarca gelen birkaç dakika götümü siktikten sonra, büyük bir hışımla götüme boşaldı. Bense acıdan hali hazırda ne yapacağımı afallamış gidişattaydım. Götümün içinde kısa bir vakit daha kaldıktan sonra, götümden çıkarıp hemen amıma soktu yarağını ve sert sert sikmeye başladı amımı. Amımı sşkerken klitorisimle de oynayınca ben de birkez daha titreyerek Orgazm olup boşaldım. O bitkinlikle, banyo yapmadan uykuya dalmışız.
Ertesi gün uyandığımda öğlen olmuştu. Bora uyuyordu hali hazırda. Direk banyoya girip duş aldım çıktım. Üzerimi giyinip hazırlandım ve Bora ’yı uyandırıp, “Ben gidiyorum!” dedim. Bora hemen dilenmeye başladı, “Gitme, son birkez daha sikişelim öyle gidersin!” diye. Ama ben, “Gitmem gerekli!” diyerek vedalaşıp çıktım konuttan. Taksiye sıçradığım gibi otele varıp bagajımı aldım ve ordan da havaalanına gittim.
Eşime birşey belirli etmedim ama, 4 gün süresince götüm mükemmel derecede acıdı. Bir daha da böyle bir şey yapmayı düşünmüyorum.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.