Yengemi Siktim, “Bu İlk Ve Son Olsun!” Dedi! 1. Bölüm

Yengem ve Orospu Kızı

İyi günler 31’ci dostlar, ben Şafak, 20 yaşındayım, İstanbul’da oturuyorum. Okuduğumdan dolayı Annemlerin yanında kalıyorum. Üniversitemi yaşadığım yerde seçim yapmıştım. Amcam 3 yıl evvel kalp krizinden dolayı ölüm ettiği için, yengem ve kızı Burcu bizim karşımızdaki dairede yaşamaya başladılar. Yengem 40 yaşında, yaşını hiç göstermeyen sarı saçlı ve beyaz derili bir kadın. Vücudu da gayet iyidir, kilolu değildir. Ondan çok seviyordum, ama yengem olduğu için hiç açılamamıştım ona, yalnızca hayallerimdeydi. Aynı apartman ve aynı kattaki dairelerde olduğumuz için sık sık görüşürüz. Amcamın işleri iyi iken çok paraları vardı, ama can verdikten sonra tam varlıkları borçlara, ödemelere gittiği için, ancak bizim karşımızdaki daireyi alabilmişlerdi. Yeniden de vaziyetleri makûs sayılmayacak derecedeydi ve İzmir’de de bir yazlıkları vardı.

Onlar bize geldiklerinde görüşmemize karşın, ben onlara pek gitmezdim, ayda senede bir başka bir deyişle. Annem de her seferinde Burcunun beni sorduğunu ve bunaldığını söylerdi. Yengemin kızı Burcu daha 16 yaşında, ama bütün bir afet, görmelisiniz! Gerçeğinde sırf Burcu suratından gitmiyordum, zira ne zaman gitsem, Burcu yemekten sonra odasına alıyor beni ve hep erkek dostlarından bahsediyor bana ve benim kız dostlarımla alakalı sualler soruyor. Gerçeğinde benim kendisiyle başka cinsli ilgilenmemi bekliyor, hadi desem altıma uyuyacak hemen. Fakat bunun yanlış olacağını düşündüğümden kıza birşey yapamıyorum. Aramızda seks olmadan da, kim olursa olsun, bir kızla geyik muhabbetinden bunaldığımdan pek gitmek istemiyorum.

Birgün yengemle Burcu bize oturmaya geldiler. Yengem Haziranın 17’sinde yazlığa gidip, 2 ay kalacaklarını, ailece bizim de oraya gelmemizi öneri etti. Annem ve babam çalıştıklarından ve kısıtlı izin günlerini memleketimiz Kayseriye gizlediklerinden, gelemeyeceklerine söyledi. Yengem de kendinden emin bir biçimde dolaysız, “O zaman Şafak gelsin bizle! Başımızda bir erkek olması çok iyi olur orada!” dedi. Tüm gözler bana çevrildi…

Oysa benim başka tasarılarım vardı, Haziranın 20’sinde aralarında beğendiğim kızın da olduğu bir grup dostla, bir haftalığına Abant’a gidecektik. Azıcık kem küm ettikten sonra, “Yok yenge, ben gelmeyeyim!” dedim. Yengem de, “Peki, karar senin, ama kazançsan çok iyi olur!” dedi. Burcu hemen koluma yağıştı ve, “Gel!” dedi. Babam da ısrar ederek, “Oğlum git yengenlerle, gerçi orası dağbaşı değil, adam kesmezler, ama akşamları yengenler korkabilir!” dedi. Annem de gitmem doğrultusunda baskı yapınca, zorunlu olarak geleceğimi söyledim. Gitmemize 2-3 gün filan vardı ve ben bu müddette dostlarıma vaziyeti anlattım ve gönüllerini aldım…

17 haziran gününün sabahı erkenden kalktım. Herşeyim hazırdı, bir traş oldum, banyo yaptım ve Annemin babamın elini öperek Sanki askere gidiyormuş gibi!, yengemin evine geçtim. Ve orada bir kahvaltı yaptıktan sonra alta indik. Amcamdan kalan bir Jeep vardı, uzun şasili olandardan. Onun arda bavulları attıktan sonra, yengemle aynı anda Jeep’in şöför kapısına sarılmıştık. Ben Jeep’i benim kullanacağımı sanıyordum, ama yengem, “Sen geç ebediyim arkaya! Burada ben varken sana araba kullanmak düşmez!” diye şakacı bir tutumla arkaya geçirdi beni. Kendimi bildim öğreneli yengemi tanırım, ama böyle marifetlerini olduğunu öğrenmiyordum doğrusu. Biz yazlığa giden o yolu arkada Burcuyla şakalaşarak geçirdik. Bu arada burcu esmer bir hatundur, o surattan da benim esmerleri hoşlanma nedenim olmuştur. En sonunda İzmire, yazlığa vardık. Yengemin İzmirde yaşadıkları yarıyıl tanıştığı bir paklikçi kadını aramış, kadına çok güvendiği için anahtarını dahi yaptırmış ve kadına söyleyip, biz gelmeden 2 gün evvel filan yazlığı arındırmış. Biz gittiğimizde pak bir yazlık bizi bekliyordu.

Amcamın zamanında vaziyeti iyi olduğu için, yazlık büyüktü ve gerçekten çok iyi döşenmişti. Bol bol oda olduğundan, yengem bana Burcunun odasının bütün arttaki odayı verdi. Odamda PC ve Televizyon dahi vardı ve açıkcası benim İstanbuldaki odamın 2 katı filandı. Çok rahat edecektim 2 ay süresince. İlk gün odama kapanıp çıkmamıştım akşam yemeğine kadar. Ben daha evvel yengem ve Burcuyla hiç tatil yapmamıştım ve onları hiç bikinili, veya kısa etekli olarak görmedim. O hayallerle ve yol bitkini olmamdan dolayı, uzandığım yatakta uykuya dalmışım. Burcu’nun üstüme atlayıp, “Uyansana uykucu! Yemek süreyi!” diye gıdıklamasıyla uyandım. Burcu üstümde, yengem de kapıda, bana bakıp gülüyorlardı. Burcu yengeme, “Anne bu uykucunun bize bir faydası olmaz, bu böyle yatarsa, hırsızlar bizi içerde kesseler haberi olmaz!” dedi. Ben birden ayaklanarak Burcu’yu kucakladım ve “Sizi kesecek hırsız evvel beni geçmeli!” diyerek yere indirdim. Elimi suratımı yıkayıp yemeğe indim. Ama ilk kere böyle görüyordum yengemi ve Burcuyu. Yengemin üstünde askılı body vardı. Burcu da aynı biçimde kolsuz bir tişört giymişti ve ikisinde de kısa şortlar vardı.

Ertesi gün denize gittiğimizde, giydikleri dar bikinilerden dolayı Yeniden şok geçirmiştim. Tatilin ilk günleri böyle geçerken, bir akşam Burcu dostlarıyla buluşacağını söyledi ve beni de davet etti. Ama ben konutta dinlenmek istediğimi söyledim. Burcu gidince, yengem de bir zaman yanımda oturduktan sonra esneyerek, “Ben yatmaya gidiyorum!” dedi. “İyi uykular yenge!” dedim, ama daha saat 8 dahi değildi. Yengem yukarıya çıktıktan 1-2 dakika sonra bana seslendi, “Şafak bir gelsene, şu dolabın kapısını kaldırmama dayanak et!” dedi. Hemen gittim yanına. Büyük dolabın sürgülü kapısı rayından çıkmış, yengem de uğraşmış fakat ağır olduğundan kaldırıp takamamış geri yerine. Ben, kapıyı kaldırıp yerine taktıktan sonra, yengem yanaklarımdan öpüp teşekkür etti ve “İşte görüyorsun erkeksizlik ne kadar güç! Her nekadar o koca Jeep’i kullansam da, bazı şeylere erkek eli dokunmadan olmuyor!” dedi. Yengemin söylediği söz ta sözdü başka bir deyişle, sözü nereye sürüklersen oraya gidiyordu. Bu arada yengem dolaptan geceliğini aldı ve yatakodasının içinden açılan banyoya, üstünü değiştirmeye gitti. “Ben iniyorum alta yenge!” dedim. Banyodan seslendi, “Dur canım gitme, iki dakika oturur konuşuruz…” dedi. “Yenge sen yatacaktın?” dedim. “Yok canım ya, uykum kaçtı!” dedi…

Ben odanın içinde ne yapacağımı öğrenmeden dikiliyordum ki, yengem gecelikle banyodan çıktı ve “Dikilme öyle, geç otur!” diyerek kolumdan yakalayıp beni yatağa oturtturdu. Aynada saçlarını toplarken, gözümü yengemden alamıyordum, geceliğin nerdeyse her yeri sarihti. Herhalde aynadan kendisine baktığımı gördü ki, döndü ve “Sen yabancı değilsin diye yanında böyle giyiniyorum, kusura bakma!” dedi. Saçlarını topladıktan sonra, “Sen otur, ben geliyorum hemen!” dedi ve odadan çıktı. Az sonra elinde bir şişe şarap ve iki bardakla geldi ve “Kuru kuru sohbet olmaz!” diyerek, şarabı bardaklara koyduktan sonra içmeye başladık. Dolabın kapısını taktığım için bana yine teşekkür etti. “Yenge yaptığım şeyin sözü dahi olmaz, yerimde hangi erkek olsa yapardı!” dedim. “Evet, erkek olsaydı yapardı, ama öğreniyorsun ki yok… Erkeksizlik çok güç be Şafak!” dedi. “Güçtür tabi yenge, özellikle senin için.” dedim, ama usumda en minicik bir fesatlık yoktu…

Yengem de, “Doğru diyorsun, bak buraya dahi rahat gelemedik, çevrede hep tanıdıklar var ama kadın başımıza koca yazlıkta rahat edemiyoruz. Akşamları Burcuyla birlikte uyuyorduk, o zaman dahi korkuyorduk burada! Üstelik erkeksizlik her türlü güç…” dedi, derin bir “Offf!” çekti ve, “Hadi Burcu dostlarıyla takılıyor aralıksız, ya ben ne yapayım? Amcan can verdikten sonra elime erkek eli dokunmadı, yoldan çıkacağım diye korkuyorum. Burcu evlenmeme izin vermiyor, ikinci baba istemiyormuş. Ben de emin birini bulsam onunla yapacağım o işi, ama burada kimse yok, İstanbulda ise nerede buluşacağız da nerede yapacağız o işi!” dedi. Ben dinlediklerimden sonra dondum kaldım resmen. Yengem bardağındaki şarabını tamamladı ve üstüme gelerek, “Bak senin hayatını öğrenmiyorum, ama benim gibi seks mevzusunda deneyimli biriyle uyumak hem senin için hoş olur, hem de yengen yabancıya gitmemiş olur, öyle değil mi?” dedi ve birden beni yatağa yatırdı, “Yeniden de kabul edip etmemek sana kalmış, ne diyorsun bu önerime?” dedi. “Tamam!” diyebildim yalnızca…

Yengem birden dudaklarıma yapıştı ve çılgınca öpmeye başladı. Ama ben kilitlenmiştim sanki, yalnızca yatakta uyuyordum yengem yapıyordu işini. Senelerdir hayal ettiğim kadın artık benim olmak üzereydi. Ben de şoku atlatınca yengeme karşılık vermeye başladım. Yengemle çılgın gibi öpüşüyorduk. Yengem bir zaman sonra öpüşmeyi kesti ve bana bakıp güldükten sonra azıcık daha öptü ve beni yakalayıp yatağa iyice yatırdı, şortum ile boxerımı çıkartıp, kazık gibi olmuş yarrağımı bir seferde ağzına aldı. Geçekten profesyonelce emiyordu. Ben ise o anki zevk ile yatağa iyice gömülmüş, tavanı izliyordum. Yengem yarağımı ağzına arada bir köküne kadar alıyor, sonra ağzından çıkarıyor yalıyor, bu arada taşaklarımla oynuyordu. Tekerrür ağzına köküne kadar aldığında boşalmak üzereydim, yengemin başını yakaladım ve yarrağıma bastırıp boşalmaya başladım. Yengemin soluğu kesilip öksürene kadar da vazgeçmedim. Döllerimin çoğu dolaysız midesine gitmişti, ağzında kalanları da soluk aldıktan sonra kendisi yuttu ve tekerrür yarrağıma yumuldu, yalayıp arındı…

Ben yengem bu hareketime kızmıştır diye hipotez ediyordum, ama hiç te öyle değildi, suratındaki tebessümmeden güzeline gittiği belirli oluyordu. Ben artık tüm utangaçlığımı atıp, yengemi yatağa yatırdım ve üstündeki geceliği çıkardım. Yengemin altında yalnızca tangası vardı, hemen üryan göğüslerine yumuldum. Göğüslerinin birini bir elimle evirip çeviriyor sıkıyordum, ötekisini ise yalıyordum. Ben de gerçeğinde uzun vakittir ilişkiye girmediğim için en az yengem kadar azgındım ve hemen ilişkiye girmek istiyordum. Yengemin göğüslerini yalarken arada dil darbesi atıyordum ve oradan öpücük kondura kondura kasıklarına indim. Zarifçe tangasını çıkarıp amını yalamaya başladım. Yeni traşlanmış amı vardı ve sulanmıştı. Yengemin amını sertçe yalıyor, arada klitorisine dil darbeleri atıyordum. Yengem ise gözlerini kapamış, çılgın gibi inliyordu. Yengemi yalayarak bir kere orgazm ettikten sonra, sonunda benim de dayanacak halim kalmadı ve yengemin bacaklarını iyice açarak, arasını yaklaştım, yarrağımı amına bir atakta yerleştirdim ve git gele başladım. Yengemin amı yanıyordu resmen, fazla dar olmadığı için ve Yeni orgazm olduğu için de rahatça girip çıkıyordum. Yengem inleyerek, “Sik Şafak sik yengenin amını! Bu am kaç yıldır yarrak görmedi!” diyordu. Ben o sözlerle daha da süratleniyor, yengemi daha sert sikiyordum…

Yengemi 10 dakika kadar öyle siktikten ve bir defa daha orgazm ettikten sonra yataktan kaldırdım ve domaltıp arkadan amına geçirdim ve öyle sikmeye devam ettim. Bu arada yengemi domaltınca o zayıf bedeninden götü harika gözüküyordu ve ben de kalçalarına tokatlar atıyordum. Yengemi azıcıkta öyle siktikten sonra geleceğimi kavradım ve amından çıkıp, götünün üstüne ve beline doğru boşaldım. Ama zevk ve coşkudan hali hazırda dizlerin titiriyordu. Yengem de soluk soluğa kalmıştı. Azıcık soluklanıp birer sigara yaktık ve uzanıp dinlenmeye başladık. Yengem arada sigarasından bir fırt sürüklüyor, üflüyor, sonra da yarrağımı azıcık yalıyor, tekerrür sigarasına devam ediyordu. Ben de boştaki elimle yengemin kalçalarını okşuyordum. Ama yengem daha sanki daha doymamış gibiydi…

Sigaralarımız bitince yengem yarrağımı yalayarak yine kaldırdı ve sırtı bana dönük olarak yarrağımın üstüne diklemesine oturdu. Yarrağımı köküne kadar amına alıyor ve her köküne kadar alışında delice haykırıyordu. Her hoplamasında ise kalçaları dalga dalga oluyordu. Ben ise arada doğrulup yengemin sırtını öpüyordum, ama ozamanlar rahat hoplayamıyordu. Üçüncü postam olacağı için, busefer uzun süreceğini öğreniyordum. Yengem bir zaman üstümde hopladıktan sonra, yengemi üzerimden indirdim ve yatağa yüzüstü yatırdım ve üstüne uzanıp amını sikmeye devam ettim. Amına sertçe her bastırışımda yengem Ahh’lıyor, yatak inip kalkıyordu. Geleceğim zaman Yeniden çıkarıp, altımda duran kalçalarına bir posta daha boşaldım…

İkimiz de terden ve döllerden yapış yapış olmuştuk, beraber duş yapıp yatağa attık kendimizi tekerrür. Ben herhalde bugünlük bukadardı diye düşünürken, yengem rahat durmadı natürel, 69 olmuştuk busefer. Yengem azgınlıktan çılgınca yalıyordu yarrağımı, ben de bu arada amıyla oynayarak ve yalayarak zevke getiriyordum yengemi. Amı Yeniden sırılsıklam olmuştu ve benim de yarrağım zorlada olsa kalkmıştı. Yengemin altından sıyrılıp çıktım ve yengemi domaltıp arda geçtim. Bu sefer götüne girecektim. Eğilip göt deliğini yalamaya başladım. Arada amından akışkanlarını alıp göt deliğine parmaklayarak sürüyordum. Yarrağım zati yengemin ağzına girmekten sırılsıklamdı ve hemen göt deliğine dayadım. Başını, gıkını çıkarmadan rahatça aldı götüne, ama birden sonuna kadar kökleyince, feci bir biçimde bağırdı, ardından hemen sustu. Ben git gel yapmaya başladım götüne. Git gel yaparken sert sert çarparak, kalçasının dalgalanmasını izliyordum. Yengemin götünü 30 dakika kadar o pozisyonda siktim ve geleceğim zaman çıkarıp, yengemi sırtüstü yatırdım ve göğüslerine boşaldım…

Yine duş alacak halimiz dahi kalmamıştı, yalnızca birer sigara yaktık. Bu arada yengeme sorum, “Sence bu yaptığımız doğrumuydu?” diye. Yengem de, “Gayet doğruydu!” dedi. “Peki, azıcık da olsa doydun mu?” dedim. Yengem, “Amcan yalnızca 1 posta sikebiliyordu beni!” dedi ve dudağıma bir öpücük kondurdu. Yengemin söyledikleri gevşetmişti beni. Süre epeyce geç olmuştu, usuma Burcu geldi ve “Yenge bu Burcu nerede kalmıştır?” dedim. Yengem de, “Azıcıktan kazanç, kim öğrenir kimin altındadır orospu!” deyince, ben Yeniden donup kaldım. Kekeleyerek, “Yenge ne dedin sen? Burcu birileriyle ilişkiye mi giriyor?” dedim. “Ohooo, mektepten sikişmediği oğlan kalmadı orospunun!” dedi. Daha da afallamıştım, “Sen nerden öğreniyorsun yenge?” dedim. “Ders çalışacağız diye her seferinde başka bir oğlanı konuta getiriyor, sonra da odasına kapanıp sikişiyorlar! Kaç defa anahtar deliğinden izledim sikişirlerken!” dedi. “Eee, madem öğreniyorsun da neden müdahale etmiyorsun yenge?” dedim. “Birşey desem, benle münakaşa edip konuttan kaçacağından ve başımıza daha makûs şeyler getireceğinden korkuyorum, bu biçimde en azından kiminle ne bok yediğini öğreniyorum orospunun!” dedi.

Ben de natürel fırsatı iyi değerlendirmek istiyordum, “Yenge, kızmazsan birşey sormak istiyorum…” dedim. “Niçin kızayım, sor!” dedi. “Peki, Burcuyla ben yatsaydım, bana kızarmıydın?” diyerek yengemin ağzını aradım. Yengem gülerek, “Natürel ki kızmazdım! Emin ol, Burcu senin sikmeni çok severdi! Kaç defa izledim sikiştiği dostlarını, hiçbiri de Burcuya önemsemiyor, yalnızca kendi zevklerine bakıyorlar, bir posta boşalan giyinip gidiyor hemen!” dedi. Bileceğimi öğrenmiştim, “Yenge, Burcu kazanç azıcıktan, bizi bu halde görmesin, ben gideyim artık!” dedim. Yengem gülerek, “Git, ama bu halde yollamam!” dedi ve yarağıma sarıldı. Yengemle Burcu hakkında konuşurken yarrağım kalkmış ve kazık gibi olmuştu. Yengem son bir defa yarrağımı ağzına aldı ve yalaya yalaya ağzına boşalttıktan sonra, ben odama gittim.

Odamda hem bugün yengemle sikişmekten aldığım zevki, hem de Burcuyu düşünerek yata kalmışım

Bir yanıt yazın