Amerikalı Turistle Nano Teknolojisi Sikişle Sonlandı
Herkese Merhaba dostlar. Adım Emre. 27 yaşındayım, 1.83 boyunda, 88 kiloda, esmer ve yeşil gözlü bir erkeğim. Türkiye ’de Mühendislik eğitimimi bitirdikten sonra Almanya ’ya master eğitimi için geldim ve hala Almanya ’dayım. Size, Köln ’de Amerikalı turist bir kadınla yaşadığım vakayı anlatacağım. Talebe olduğum için burada bir hayli şehirde sınava girdim. Yeniden bir sınava girmem gerekiyordu, bu vesile ile Köln Üniversitesi ’ne gittim. Sınava girdim ve çok iyi geçti. Köln ’e ilk gelişimdi ve çok sevdim. Köln ’de Merkez Tren istasyonunun hemen arkasında devasa, çok hoş görünen, tarihi Dom Kilisesi vardır, dikkatimi çekti ve uzaktan izliyordum…
Bütün o esnada yanıma iki tane kadın geldi. İlk bakışta bu kadınların Alman olduklarını düşündüm. “Hi!” diyerek selam verdiler. ‘Hi! ’ İngilizce merhaba demek ama Almanya ’da da insanlar bazen ‘Hi! ’ diyorlar. Bunu düşünerek Alman olduklarını varsaydım, ama Alman değil, Amerikalı turistlermiş. Ellerinde resim makinesi, ikisinin, Dom Kilisesine karşı resimlerini sürüklememi rica ettiler, ben de elbette kırmadım ve resimlerini çektim. Sonra sohbet ettik, nereden geldiklerini, isimlerini v.s. sordum. Birisinin ismi Anetta ve 28 yaşında, ötekiyi de Alice ve 22 yaşında idi. Ayak üstü çok koyu bir sohbete başladık. Anetta da benim gibi Mühendismiş, bu biçimde konuşacak çok şey bulduk, inanılmaz Nano Teknolojisi hakkında konuştuk epey. Sonra sohbet Türkiye – Amerika – Almanya üçgeninde Siyasi mevzulara kaydı. Bir süre sonra Alice gitmesi gerektiğini söyledi.
Bu ikisi dosttular, fakat değişik Turlarla gelmişler ve ayrı otellerde kalıyorlarmış. Anetta ile baş başa kaldık ve bir yerlere oturup kahve içelim dedik. Trajedi bir kar yağışı vardı ve hava çok soğuktu Aylardan Aralık. Bir Cafeye oturduk birşeyler içiyoruz ve sohbet iyice koyulaştı. Artık sohbetin Nano Teknolojisinden ve Siyasetten çıkıp başka yerlere sapmasını istiyordum. Öyle de yaptım, konuşmalarımızın çok alakasız bir yerinde “Erkek dostun var mi?” diye sordum. “Ben konutluyum!” dedi. Aha, dedim, Baltayı taşa vurduk! Ama durun, Baltayı taşa değil, ağacın en yumuşak yerine vurmuşum ama haberim yok daha
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.