Selam, sex öykü Öykü okurları. Ben Kerem. İşim gereği Yeniden Ankara ’ya gitmiştim. Gittiğimde de hep yakınlarımın evinde kalırdım. Ama busefer yakınlarım konutta olmadığı için zorunlu olarak bir Misafirhane ’de yer ayırttım ve kalmaya başladım. Misafirhane ’de kaldığım odada TV olmadığı için Lobi ’de ortak izlenen TV ’ye iniyordum. İlk zamanlar sıkıcı geçmeye başlamıştı. Kalacağım 5 günün bana kasvet getireceğini düşünüyordum. Taa ki TV izlerken bana bakan bir çift ela gözü fark edene kadar. Kaldığımın 2. günü bu gözleri daha da yakından görmek için Lobi ’de onun bütün karşısına oturdum. Bir iki bakışmadan sonra, bütün sigarasını yakacakken, ondan evvel davranarak sigarasını yaktım ve muhabbete girdim. Tanıştık, ismi Sevda imiş. O da benim gibi Ankara ’ya iş için gelmişti. Sevda, 48 yaşında, 1,65 boylarında, kumral, ela gözlü, beyaz derili, güzel bir Hatundu. İlk tanıştığımız gece saat 2 ’ye kadar konuştuk. Söz hep Siyaset, Sinema, Müzikten açılmıştı. Bir cinsli ona olan hayranlığıma gizeme gelmemişti.
3. günüm, sabahtan akşama kadar fazla derece de yoğun geçtiği için Sevda usuma bile gelmedi. Taa ki akşam Misafirhane ’de Sevda bana tebessümerek, “Günün nasıl geçti?” sualini sorana kadar. Yemeği Sevda ile birlikte dışarıda yedik ve Kızılay ’da bir kahve içtik. Daha sonra soğuk Ankara gecesinde gezdik. Üşüdüğü emindi, ben de iyice sokuldum ona. Sikim beline dokundukça bana daha da sıkı sarılıyordu. Zaman geç olmuştu, Misafirhane ’ye doğru yola koyulduk. Giderken, “Meşrubat bir şeyler alalım, içeriz.” dedi. “Yasak değil mi?” dediğimde, “Ne olacak, çantama atarız.” dedi. Kırmızı Şarap, yanına Çukulata, bir de ödünç Tirbuşon alarak Misafirhane ’ye geldik. Onun odası iki karakter, benim odam ise tek karakterdi. Oda dostunu yattırdıktan sonra yanıma gelecekti. Saat 3 ’e kadar bekledim, kitap okudum. Artık gelmeyeceğini düşündüğüm anda, ince beyaz geceliği içinde kapımı açtı. Sevda bu haliyle bir meleği hatırlıyordu.
Hiçbir şey söylemeden dudaklarıma yapıştı. Benim ağzımdan yalnızca, “Şarap…” sözü çıkmıştı. “Vazgeç Şarabı!” dedi ve ateşli bir biçimde öpmeye başladı. Kendimi onun kollarına vazgeçmiştim. Yere havlu sererek üzerine yığıldık. Her tarafımı ısırıyordu, büyük bir cinsel açlık sürüklediği emindi. Benim meme uçlarımı öpüyor, somuruyordu. Göbeğimden sonra gizeme sikime geldiğinde, ben yavaş yavaş uçmaya hazırlanıyordum. “Evvel Testislerimden Taşaklarımdan başlar mısın?” dedim, kabul etti. Taşaklarımı ilk kez birisi bu kadar şehvetle emiyordu. Direnemiyordum, artık Onu sikmek istiyordum. Bütün onu yatağa atacakken, “Seri etme…” dedi. “Tamam.” der gibi Ona baktım. Benden 13 yaş büyüktü, ne de olsa benden daha iyi öğrenirdi bu işi. Taşaklarımı yeteri kadar yaladığını düşündü ki, sikime geçti. Bir taraftan sikimi yalıyor, bir taraftan amını dizime sürtüyor, orgazm oluyordu. Dil darbeleri daha sıklaştıkça, ben de tükenmek üzereydim. “Geliyorum!” diyerek kendimi salıverdim. Suratının tamamı menimle dolmuştu. Hemen duşa girdik. O benim vücudumu, ben de onu vücudunu yıkadım.
Duştan çıkarken hafifçe eğilerek göbeğinden öptüm. Bir çocuk sevecenliği ile elimden kurtularak yatağa kaçtı. Yatakta onu tuttum ve kulak memelerinden başlayarak her yerinden öptüm. Göğüs uçları sivri ve fındık büyüklüğünde olmaya başlamıştı. Göğüs uçlarını emerek göbeğine kadar indiğimde, çıkardığı sesler de giderek yükseliyordu. Amına geldiğimde boşaldığını kavradım, ama bırakmadım, dil darbelerimi daha da süratlendirdim. Kendinden geçmişti, arka arkaya 5-6 kez boşaldı. Kendine geldiğinde, sikimi göğüslerinin arasına aldırarak emmesini istedim. Büyük bir iştahla emmeye başladı. Zati kazık gibi olan sikim ağzına sığmıyordu. Sikimi ağzından alarak amına getirdi. Bu sefer de ben razı olmadım. Daha zamanı değildi. Ben tekerrür göğüs arasına almasını istedim. Göğüs arasından hemen sonra girdiğim ağzını bir vajina gibi yapmıştı. 10-15 dakikalık gidip gelmeden sonra büyük bir hırıltı ile ağzına boşaldım…
Banyoda arınılıp geldikten sonra, bu sefer 69 pozisyonunu aldık. Birbirimizinkini bir vakit yalayıp, kıvama getirdikten sonra, bütün sırası diyerek hemen üstüne çıktım. Sikimi amına sokup, gidip gelmeye başladım. 20 dakikaya yakın amını siktikten sonra yorulduğumu sezebiliyordum. Dinlenme sırası bendeydi. Hemen süratli bir biçimde, sikimi amından çıkarmadan alta geçerek, üste onun çıkmasını sağladım. Bu sefer O üzerimde gidip kazançken, genç bir kızınki kadar diri olan göğüslerini sıkıyor, dil darbeleri atıyor, bazen de emiyordum. 15 dakika kadar O üstte pozisyonda sikiştikten sonra, “Benden bu kadar!” diyerek tekerrür benim altıma geçti. Ben bu kısa arada azıcık dinlenmiştim. Gidip gelmelerimi daha da sıklaştırarak, bir vakit daha siktikten sonra, amına boşalarak üstüne yığıldım. Hiç halim kalmamıştı…
Yarım saate yakın yatakta brbirimize sarılarak yattık. Sonra kalkıp tekerrür duş almak için banyoya girdik. Banyoda onun poposunu köpükleyip devirirken, bana “Arkadan yapmaktan hoşlanırmısın?” dedi. Yalnızca, “Hı hı…, Evet!” diyebildim. “Yapsana!” dedi. Ilık suyla tamamen duruladıktan sonra, evvel poposunu öpmeye, kaba etlerini hafif hafif ısırmaya, sonra da emmeye, parmaklarımla da götünün deliğini uyarmaya başladım. Ellerini küvetin baş kısmına dayamış, poposunu küvetin dışına çıkarmıştı. Bütün kıvamına geldiğinde onu daha da sabırsızlandırarak, içerden krem almaya gittim. El kremim ilk kez böyle bir işe yarayacaktı. Geldiğimde poposunu sallıyor, “Hadi, ne olur sok artık götüme!” diye dileniyordu. Emin ki direnecek eforu kalmamıştı. Götünün deliğini ve sikimi kremleyip, soktum götüne. İlk girişte azıcık zorlandım, ama daha sonraları sikim etrafa alışmıştı. Banyoda Sevda ’nın bağırtıları yankılanıyordu. Bir taraftan elimle ağzını kapatıyordum, bir taraftan da kendim haykırmamak için dudaklarımı ısırıyordum. Sevdanın götünü nekadar siktim anımsamıyorum, ama halim kalmamıştı. Bütün boşalmaya yakınken, “Geliyorum!” dedim, “Götüme boşal!” dedi. İlk kez birisinin götüne boşalıyordum. Bende takat kalmamıştı.
Arınılıp, içeri geçerek, aldığımız Şarabın tadını çıkardık. Ben bütün uyumaya hazırlanırken üzerime sıçrayarak, tekerrür öpmeye başladı. Sikimi yalamaya başladığında, ben hayretle, “Yetmedi mi?” diye sordum. “Hayır yetmedi!” anlamında başını salladı. Bu sefer onu yatakta köpek pozisyonuna getirerek arda geçtim. Bir elimle göğüslerini sıkıyor, bir elimle götünün deliğini uyarıyor, dişlerimle sırtını kemiriyordum. Götünün deliğini bir vakit yalayıp, dil darbelerimi amına getirdiğimde, Sevda artık kendinden geçmiş bir halde, “Amımı sik! Amıma sok sikini!” diyordu. Sikmi arkadan amına sokup, süratli süratli gidip gelmeye başladım. Artık onun haykırmalarına ben de eşlik ediyordum. Bu biçimde bir vakit siktikten sonra yatağıa yığıldık kaldık. Nezaman uykuya daldığımı dahi anımsamıyorum…
Uyandığımda sabah erkenden gitmek için söz verdiğim yere gidememiştim, zira zaman çoktan öğleye yanaşıyordu. Ankara ziyaretimi bu sebeple 5 gün daha uzatmak zorunda kalmıştım. Ama bu serüvenden unutamayacağım tek şey, Misafirhanede kaldığım vakit süresince, sabahları kahvaltıda, yan odada kalanların bana tebessümerek bakmaları olmuştu…