Gemici Ağabeyimle Meseleleri Olan Yengem
Slm ben Hakan. Gemici ağabeyimin karısı, başka bir deyişle Hacer yengemle olan sikiş hikayemi paylaşmak istiyorum. Bu hikaYenin başlangıcı takribî 7 yıl evvele dayanıyor. O zamanlar ben 17 yaşlarındaydım, yengemse 21 yaşında. Ağabeyimle Yeni evlenmişlerdi. Yengem Hacer 1.70 cm boylarında, 55 kilo, esmer, alımlı bir kadındı. Ağabeyimle hoşlanarak evlenmişlerdi. Bu konutluluk şansına aileleri dahi karşılarına almışlar, ama sonunda birbirlerine kavuşmuşlardı. Birlikte bizim baba evinde yaşamaya başladık. Ağabeyim gemi kaptanı olduğundan, kesintisiz başka ülkelere gider, kimi zaman 15 gün, kimi zaman da 2 ay gelmezdi.
Ağabeyimin olmadığı zaman yengemi gözetip gözlemek bana kalırdı, zira babam izinsiz evlendikleri için yengeme çok soğuk ve sert davranırdı. Yengem de onu gözlediğim için bana daha bir yakın, daha dürüst davranır, birşeye canı bunalsa bana anlatır, coşsa benimle paylaşırdı. Evvelleri ona karşı içimde hiç şehvet kapsayan bir his büyümemişti. Yengemi gerçekten bir abla gibi beğeniyordum. Ben de tasamı, keyfimi onla paylaşırdım. Odaları benim odamla bitişik olduğundan, ağabeyim gemiden döndüğünde, geceleri yengemin ağabeyimle sikişirken inlemeleri kulağıma kazançtı. İşte ozaman yengemi ilk defa üryan hayal ederken buldum kendimi. O andan sonra da, hemen hemen her gördüğüm an yengemin bedenini çaktırmadan süzerken buluyordum kendimi.
1,5 sene onu izleyerek ve hayaller kurarak geçti, ama tek bir hareket dahi yapmadım ona karşı. Bu geçen zamanda birbirimize çok yakındık, yaş farkı da fazla olmadığından çok iyi uyuşuyor, tasalaşıyorduk. Ben üniversiteyi kazanıp başka bir şehire gittim, ama iletiler ve telefonlar samimiyetimizi koparmadı. Yazları Yeniden birlikteydik hep. Yengem benim gelmemi iple sürüklüyordu. Ben 3. sınıfı tamamladığımda, yengemin ağabeyimle meseleleri başlamıştı. Kesintisiz bana anlatır, ben de onu dinler, us verir, durgunlaşmasını sağlardım. Yengem bulduğu hoş iletileri bana atar, ben de ona farklı iletilerle karşılık verirdim. Mektep bitmeye yakın yolladığı iletiler dahada sevgiliye sevk edilen iletilere yakın olmaya balamıştı. Ama ben şaşırsamda, buna olasılık vermiyordum. Yengem artık kız dostlarımı sorar olmuş, ben anlatırken farklı tepkiler vermeye başlamıştı.
Mektep bitip o yaz konuta geldiğimde yengem çok değişikti. Herzamankinden daha yakın, benle daha alakalı, herşeyimi kendisi yapmaya çalışan bir kadın buldum. Kesintisiz gözgöze geliyor, gözlerimizi kaçırıyorduk. Ben o yıl başka bir şehirde bir devlet müessesesinde işe başladım. Yengemle ağabeyim de kendi ayrı konutlarına çıktılar, bizimkilerden ayrıldılar. Yengemle telefonda konuşuyor, internetten kameralı görüşüyor, günün büyük kısmını uzakta da olsa birlikte geçiriyor, birbirimize üstü kapalı parolalarla aşkımızı anlatıyorduk. Ama bu güç itirafı yapacak cesaret ne onda, ne de bende vardı.
Ben bir haftalığına annemlere izine geldim. Ben geldiğimde yengem zati annemlerdeydi ve beni bekliyordu. O gün gülüştük eğlendik ve gece oldu. Annem babam ve kızkardeşim saat geç olunca yatmaya odalarına geçtiler. Ben kendi odamda, yengem de daha öncekinden kaldığı odasında yatacaktı. Yengemle ben TV izliyor, havadan sudan konuşuyorduk. Yengem bir ara su almak için mutfağa gitti. Geri kazançken salonun kapısını kapatıp, “Herkes yattı sanırım…” deyip yanıma oturdu. Üzerinde beyaz bir buluz ve altında eşofman altı vardı. Suratıma bakıp, “Sen bayağı bronzlaşmışsın!” deyip, yanağıma değdiğinde, heralde kalbimin atış sürati iki katına çıkmıştır. Bana oldukça yanaştığından, soluğunu artık yüzümü seziyordum. Nasıl yaptığımı öğrenmiyorum ama, ona doğru yanaşıp, o pembe dudaklarına ufak bir öpücük kondurduğumu andırıyorum…
Sanki zaman durmuş, biz öylece kalmıştık. Daha sonra yengemi kendime doğru iyice sürükleyip, dudaklarına sıkıca yapıştım. O da bana çok ateşli birşekilde karşılık veriyordu. 4-5 dakika dudaklarımız hiç ayrılmadan öylece öpüştük. Ta ki holden bir kapı açılma sesi gelene kadar. Yengem hemen kendini değişik koltuğa attı, televizyon izliyormuş moduna geçtik. İçeri gelen annemdi, herzamanki gibi, “Siz hali hazırda uyumadınız mı?” deyip söylenerek mutfaktan su içip geri gitti. Birkaç dakika televizyon modunda kaldıktan sonra, yengem yanıma gelip dudaklarımdan öpüp, “Ben de uyuyorum aşkım!” deyip odasına kaçtı. Yengemi kolundan tutmak istedimse de, kendini kurtardı. O gece geri kazanç diye çok bekledim, ama annemlerin odasına yakın olduğu için olsa gerek, cesaret edip gelemedi.
Ertesi gün ağabeyim gemiden döndü. Ağabeyimin gelişine hiç bu kadar üzülmemiştim. Ağabeyim geldikten sonra, bir hafta içinde yengemle pek yalnız kalma kaderimiz olmadı. Ben geri döndüm, ama usum hep yasak aşkımda kalmıştı. Takribî 2 ay yüzyüze görüşemedik, ama bu 2 ay içinde telefonda, internette aşkımızı birbirimize doya doya itiraf ettik. Artık yengeme rahatça ona değmek istediğimi, ona sarılmak istediğimi, düşlerimden çıkmadığını, üryan derisine değmek, parmaklarımı bedeninin her yerinde dolaştırmak istediğimi söylüyor, ondan da karşılık alıyordum.
Aradan 1 ay geçmişti, onu görmek için yanına geleceğimi söyledim. Yengem de çok heyecanlandı, “Gel, ama aramızda cinsellik olmasın ne olur, bunu yapamam!” dedi. Ben de, “Seks için değil, seni görmek istiyorum!” dedim, ama o muhteşem vücudu da görmeden, ona değmeden geri gelmek istemiyordum. Ağabeyim Yeniden gemiye gitmişti. Bir Pazar sabahı yengeme haber vermeden, kapısını çaldım. Yengem evvel kapının dürbününden bakıp, kapıyı açtığındaki suratında olan neşeyi ve afallamışlığı tarif edemem. Gece yatarken giydiği şort ve askılı atlet vardı üstünde ve çok sexy idi. Kolumdan sürükleyip kapıyı kapatarak kucağımı sıçradı. Boynumdan sarılıp, “Eşşek, niçin haber vermedin?” dedi. Ben de, yengemi kucağımda, kapının yanındaki duvara yapıştırıp, dudaklarını somurmaya başladım. Bir taraftan da göğüslerini sıkmaya başlayınca, yengem elimden kurtulup içeri kaçtı. Peşinden gittim…
Yengem çaydanlığı ocağa koyuyordu. Arttan sarıldım, ilk defa kalçaları kucağımdaydı. Ardı dönüp, dudaklarımdan öperek, “Serinkanlılaş azıcık, ne konuştuk andırsana, çok ileri gitmeyelim ne olur!” dedi. Neyse, öpüşüp koklaşarak kahvaltımızı yaptık. Ama benim açlığım yengemeydi. Kahvaltımız bitince, “Doydun mu?” dedi. Ben de, “Senden başka birşey beni doyuramaz!” dedim. O da istiyor köpek gibi, ama nazlanıyordu. Salona geçince, koltuğa oturup, yengemi kolundan sürükleyerek, suratı bana dönük biçimde kucağıma oturttum. Dudaklarına yapıştım. İki avucumla kalçalarını sıkıyor, elimi atletinin içine sokup, sırtından üryan tenini değiyordum. Benim yarrak kazık gibi olmuş, bütün bacaklarının arasında yengemin bal kolisine baskı yapıyor, bu da yengemi daha da azdırıyor, yarrağımın üzerinde sürtünüyordu…
Yengemi kucağıma alıp yatak odasına geçtik. Yatağın üzerine yengemi uzatıp, ben de yanına uzandım. Bacaklarını okşamaya başladım. Atletini yukarıya sıyırıp, göbeğini yalamaya başladım. Ellerim o taş gibi memeleriyle buluştu, gerçekten müthiş ebatlardaydılar. Atletini tamamen sürükleyip çıkardım, yengemin bembeyaz göğüsleri karşımdaydı. Hemen dudaklarımı yapıştırıp, yalamaya başladım. Meme uçlarına küçük küçük ısırıklar atıp, yengemin kasılmalarını izlemek çok hoştu. Yengem altımdan kalkıp, benim tişörtümü çıkardı ve bedenimi yalamaya başladı. Kemerimi çözüp, düğmeleri tek eliyle açmaya başladı. Son düğmeyi açmadan elini içeri batırıp, boxerin üstünden benim yarrağı yakalayıp, avucunda sıkıp, oynamaya başladı. Belimden tutarak pantolonla birlikte boxerı dizlerime kadar sürükleyip, benim yarrağı sağ eline alıp, ağzını yaklaştırıp, somurmaya başladı. Ben de saçlarından yakalayıp, iyice bastırıyor, yengem soluksuz kalınca geri çıkarıyordum…
Birkaç dakika böyle gittikten sonra boşalmadan çıkardım ağzından. Yengemi yukarıya sürükleyip, yanıma yatırıp, elimi şortunun içine sokup, külodunun üstünden o müthiş amcığı avuçlamaya başladım. Yengem inleyerek kıvranıyordu. Elimi geri sürükleyip, külodunun içine soktum. Amının yarığına doğru parmaklarımı götürünce, sırılsıklam bir amcıkla karşılaştım. Orta parmağımı içine kaydırınca, yengem delirecek gibi olup, inlemeleri yükselmeye başladı. Parmaklarımla amına gitgel yapmaya başladım. Yengem çok geçmeden çığlıklarla orgazm oldu. pendik escort Pantolonumdan tamamen kurtulup, onun da şortunu indirmek istedim. Ama yengem, “Yorganın altına girelim ne olur!” diyerek bana mani olmaya çalıştı. Yorganı üzerimize sürükleyip, yengemin şortundan ve külotundan da kurtuldum. Yorganın altından bacaklarının arasına kayarak, o muhteşem amcığa dudaklarımı dayayıp, somurmaya başladım. Dilimi yuvarlayıp amına sokup çıkarıyor, küçük ısırıklar atıyor, tam sularını yutuyordum. Yengem altımda kıvranıyor, çılgın oluyordu…
Artık yengemi sikme zamanı gelmişti. Yukarıya doğru kayıp, dudaklarına yumuldum. Benim yarrak taş gibi olmuş, yengemin o muhteşem amcığına sürtünüyordu. Önüne diz çöküp, benim yarrakla, am dudaklarının arasını fırçalamaya başladım. Amcığının sularıyla yarrağımın başını iyice ıslatıttım. Yengemin bacaklarını omzuma alıp, gözlerinin ta içine bakarak, bir anda dibine kadar kökledim. O tatlı çığlığı hiç unutamam. Yengemin amı yanıyordu. Sanki sikim bir anda alev aldı. Yengemin gözleri kocaman açıldı biranda. Sonra usulca gidip gelmeye başladım. Yengem tırnaklarını sırtıma geçirmiş, zevten ne yaptığını öğrenmiyor, sırtımı yırtıyordu. Bu beni dahada azdırdı, sert sert vurmaya başladım amına. Şak şak şak diye sesler çıkmaya başladı. Her geçirdiğimde, yengem 2-3 cm yatakta kayıyor, çılgın gibi inliyordu. Çok geçmeden yengem Yeniden boşaldı…
8-10 dakika sonra amından çıkıp, yengemden ellerinin ve dizlerinin üzerinde durmasını istedim. Arda geçtiğimde, o amcığın arkadan müthiş görünüşünü anlatamam. Sikimin kafasını amına dayayıp tekerrür daldım. Ata biner gibi saçından yakalayıp, kalçalarına şaplak atarak çılgın gibi sikmeye başladım yengemi. Yengem altımda orgazm olmaya doymuyor, boşaldıkça boşalıyordu. Artık gizeme bana da gelmişti nihayet. Yengemin saçını vazgeçip, iki elimle kalçalarını avuçladım ve “Aşkım bu defa birlikte boşalacağız!” dedim ve süratli süratli geçirmeye başladım. Yengem saçlarını sağa sola savurarak, “Daha süratli aşkım, uçur beni!” diye haykırıp, çığlık atıyordu. “Ben çok yakınım!” dediğimde, “Ben de, ben de!” diye yanıt alınca, son birkaç kere daha o ateşli şeftaliye jet gibi girip çıktıktan sonra, ikimiz de inleyerek patladık. Daha evvel hiç bukadar çok boşalmamıştım, sanki hortum gibi yengemin amına fışkırdıkça fışkırdım. Sonra üzerine yığılıp kaldım.
Birkaç dakika öylece suskun kaldıktan sonra yanına kayıp, yengeme sarıldım. Yengem suratıma bakamıyor, ufak bir çocuk gibi titriyordu. Sonra iyice sarılıp dudaklarını öptükten sonra, oracıkta yatmışız. Uyandığımda kollarımın arasında bir melek vardı. 3 gün 3 gece doya doya sikiştik yengemle. Yasak olmasından mıdır bilmiyorum, ama yengemi çok beğeniyorum!
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.