Yengemi Siktim, “Bu İlk Ve Son Olsun!” Dedi! 1. Bölüm

Kapıcının Suratsızlığı

1994 senesinin Ağustosunda kendi konutuma taşındıktan sonra kısa vakitte mektep telaşına düşmüştüm. İlk birkaç ay, tanıdık çok olsa da üniversite hayatına ve yalnız yaşamaya alışmakla geçmişti. Etraf edinmekte hiçbir zaman kasvetim olmamıştı ve zati liseden bir dostum benimle aynı okuldaydı. Kısa vakitte dürüst olduğumuz 5 şahıs daha ilave edildiğinde grubumuza, aslında daha sonra gelecek zamanlarda neler yaşayabileceğimiz baştan belirliydi. Ben zati zırdelinin tekiydim! Liseden dostum Aslı da benden pek değişik değildi. Onunla beraber daha lise zamanlarımızda yaptıklarımız sayesinde, akranlarımız arasında pekte iyi olmayan kendimizce bir nam edinmiştik tam Ankara’da. Ama öbürlerinin de ilave edilmesiyle zıvanadan çıkacağımız günler başlamıştı. Benim ve Aslı’nın üstüne; Fatoş, Pelin, Funda, Burçin ve Ebru da ilave edilmişti. Her biri birbirinden çılgın, hatta bir araya geldiğinde birbirini daha beter yoldan çıkaran 7 kız! Ve o yarıyıl bütün Club zamanlarıydı. Kısacık, hatta kalça hizasında giyilen etekler, şeffaf kıyafetler, uçuk makyajlar, absürt sapan davranışlar zamanı…

Kısa vakitte lisede edindiğimiz namın üstüne, Yeni ilave edilenler ile beraber daha da beter bir nam edinmiştik. Fakat yaşadığım ilk absürtlük onlardan bağımsız, hatta mekteple dahi ilgisi olmayan, konutumda yaşadığım bir olaydı. Geçen birkaç ay sonunda, konutuma gelip ortalığı derlemekten bunalan annem; apartman vazifelisin eşinin konutlara pakliğe gittiğini bilmişti. Konutum, genelde tam bir araya gelmelerin ve partilerin merkezi olduğundan, ortalık fantastik derecede bölüyordu ve annemin geldiği günler onun güzeline gitmeyecek şeyleri baştan azıcık derlesem dahi, genelde annemin, Kızım bu ne hal! stilinde kınayan bakışlarıyla karşılaşıyordum. Böylece kadının, haftanın 2 hatta bazı zamanlar 3 günü konutuma pakliğe gelmesine karar verdi annem. Ve kısa vakitte, benim sorumsuzluklarımdan dolayı bayana evin bir anahtarının verilmesi kararlaştırıldı!

Bu kararın üstünden çok uzun bir süre geçmeden absürtlükler başladı zati. Garip ve anlam veremediğim bir gidişatı fark etmem çok zaman almadı; hem pak hem lekeli iç çamaşırlarımda zaman zaman bir nem veya kaskatı kesilmiş bazı kısımlar oluyordu, çoğunlukla da bütün vajinamın denk geldiği bölgede. İlk zamanlar pek önem vermedim. Nemin; lekelidekiler külotlarımda benden kalan, pakler içinde de deviremeden kalan bir şey olduğunu düşündüm safça. Külotlarımdaki katılığı ise; lekelilerde Yeniden kendi akıntılarımdan kaynaklanan bir şey diye açıklasam da, paklerde ne olabileceğini hipotez edemiyordum hiç bir biçimde. Hemen hemen tam iç çamaşırlarım bu halde olduğundan, kendimce yaptığım bu saf açıklamaları asıl varsayarak kullanıyordum yinede.

Fakat bu gidişat neredeyse 1 ay kadar devam edince ciddi anlamda meraklanmaya başladım ve usumdan bir sürü olmadık senaryo geçmeye başladı. Usumdan geçen bir senaryonun, o anda ihtimali en düşük olduğunu düşünsem de, aslında doğru olduğunu uzun ve külfetli bir yoldan öğrendim. Mesele kolaydı aslında; birinin iç çamaşırlarımla haşır neşir olduğu hemen hemen kuşku götürmeyecek bir reeldi ve külotlarımdaki nemin ve katılığın, aslında ‘Sperm!’ olduğu mevzusunda neredeyse emindim. Fakat ilk zamanlarda şüphelendiğim adlar; konutuma gelen dostlarımdı. Gidişatın aslında ne kadar değişik olduğunu, kurduğum bir sistem sayesinde anladım…

O zamanlar, şimdiki gibi Hardiskli kameralar yoktu ve ufak kasetlere çekim yapılıyordu. Bende de bu kolay kameralardan birisi vardı ve bunu, konutta verdiğim birkaç parti sırasında odama kurmuştum. Fakat kasetli sistem olduğundan en fazla 2 saatlik çekim yapabiliyordu bu kameralar. Yinede, bu partiler sırasında kimseyi yakalayamamıştım. Fikrimi değiştirip; kamerayı, mektebe gitmeden evvel kurmaya başladım bende. Yinede bu biçimde dahi, aslında gerçekten ne olduğunu görmem takribî 2 hafta almıştı kameranın beceriksiz çekim süresi suratından.

Mektepten konuta döndüğüm bir gün, o gizemeler rutin olarak yaptığım biçimde; kırmızı şarabımı açıp, başka hiç bir şeyle ilgilenmeden kasedi başa sarıp izlemeye başladım. Boş odamı izlemeye alıştığımdan süratli bir biçimde ileri sararak izliyordum. Kameranın zamanı, hemen hemen bir saati gösterdiği sırada süratli sarmada gördüğüm şey, yudumladığım şarabı, konuta taşınırken aldığım koko halıma absürtüme neden oldu neredeyse. Konuta pakliğe gelen kadının kocası, başka bir deyişle apartman vazifelisi, başka bir deyişle daha da kaba bir deyimle kapıcı, odama girmişti! Kamera ekranından izlediğim siyah beyaz görüntülerde adam odama girdikten sonra gayet rahat hareketlerle dolabımı açıyor, sonrasında yurtdışından özenerek aldığım bazı özel iç çamaşırlarımla beraber yatağıma geçip pantolonunu ve külotunu çıkarıyor, sonrasında iç çamaşırlarımı değiştirerek; birini koklarken, ötekisini eliyle penisine sürterek mastürbasyon yapıyordu!

Şok olmuş durumdaydım. Gördüklerime netlikle inanamıyordum. Fakat içimdeki o Nemfoman anında tepki vermişti. Kameradaki görüntüler daha sona gelmeden durdurdum ve adamın elinde tanıdığım, Paris’deri aldığım; kenarları beyaz dantelli, tamamı tül şeffaf olan siyah tangamı bulmak için odama gittim. Çekmeceleri azıcık karıştırdığımda külotumu, arkalara tıkıştırılmış halde buldum. Ve bütün olması gereken yerde, başka bir deyişle vajinamın denk geldiği yerde, nemden azıcık daha aşırısı vardı. Saydam bir biçimde adamın spermlerini görebiliyordum. Sanırım artık ne olduklarını, kuşkum kalmadığı için daha rahat tanıyordum. Evvel usulca parmağımla dokusunu sezdikten sonra yanaşarak aşikar kokusunu içime çektim. İtiraf etmeliyim ki baştan çıkarıcıydı. Daha aşırısı için cesaret ederek dilimin ucuyla tadına baktım. İlk idrak ettiğim; tuzlu ve ekşi tadıydı. Bu, anında bacak aramın karıncalanmasına neden oldu. Neredeyse günlük ped kullanmamı gerektirecek kadar ıslandığım sırada, süratli bir kararla altımdaki külotumu çıkarıp elimdekini geçirdim altıma ve iyice vajina dudaklarımın arasına çektim. Zevkten neredeyse başım dönerken içeri geçerek, şarabımı bir dikişte tamamladım ve bardağımı neredeyse görgüsüzlük sayılabilecek kadar tekerrür doldururken kameradaki donmuş görüntüyü tekerrür başlattım…

Hipotez ettiğim gibi kapıcı şu anda altımda olan külotuma titreyerek boşalıyordu. Adam boşalırken, ben de elimi bacak arama götürerek külotumdaki ıslaklığı iyice içime bastırdım ve aldığım zevk gözlerimi kapatmama neden oldu. Bu iğrenç adam külotlarımı kullanarak bana sahip oluyordu aslında! Benim bilgim ve isteğim dışımda dolaylı yolla olsa da benimle beraber oluyor, aslında bir nevi tecavüz ediyordu bana haftalardır. Bunun görüşü daha da ıslanmama neden oldu ve daha sert bir alkole gereksinimim olduğuna karar verdim. Bir elim hala külotumdaki ıslaklığı içime doğru bastırırken kamerayı Yeniden durdurdum ve sarih mutfağın, solana bakan tarafındaki tezgahın üzerinde dizilmiş olan alkol şişeleri içinden Tekila’yı bulup çıkardım. Yanında ufak kadehi de alıp hemen kameranın karşısına geçtim Yeniden…

Ama yeterli değildi. Olanları daha büyük görmek istiyordum ve hiç erinmeden tekerrür yerimden kalkarak, uzun zamandan beri arayıpta bulamadığım kameranın TV ara kablosunu aramaya başladım. Uğurlu bir biçimde daha evvel hiç bakmadığım bir yere bakarak, çalışma odasında, büyük ayakkabı koleksiyonuma ayırdığım sarih dolabın en alt rafında buldum kabloyu ve süratlice kamerayı TV’ye bağladım. Olayların başladığı yere kadar geri sarıp tekerrür izlemeye başladım olan biteni. Kapıcının odama girmesinden, dolabımı karıştırmasına kadar tam detayları izledim ve adam yatağıma oturup, altımdaki külotu penisine sarmasıyla aldığım zevk daha da arkasıydı. Kapıcı, penisini külotuma her sürttüğünde bende aynı biçimde altımdaki aynı külotu dudaklarımın arasına sürtüyordum. Adamın yaptıklarına izlerken bir yandan da adamın külotumdaki yarı kurumuş haldeki spermleri ile mastürbasyon yapıyordum resmen ve aldığım zevk anlatılamaz derecedeydi. Ve garip bir biçimde neredeyse TV’deki kapıcıyla aynı anda boşaldım. Kendimi hiç kısıtlamadan yüksek sesle inleyerek boşalmıştım ve fantastik zevk almıştım…

Boşalırken kapattığım gözlerimi açarken, kameranın sürüklediklerinin de bittiğini ve kapıcının TV karesinden çıktığını düşünmüştüm, ama gördüklerim düşündüğüm gibi değildi. Kapıcı başka bir külotumu eline almış ve dizlerini kırmış bir biçimde yatağıma oturmuştu. Tekerrür ereksiyon olması için fazla zaman gerekmemişti. Bu sefere elindeki külotumu koklarken, yorganın altından çıkardığı yastığıma doğru mastürbasyon yapıyordu. Benimde elimin bacak arama gitmesi için fazla zaman gerekmemişti. Elim tekerrür bacak arama giderken düşündüğüm şeyi yapmasını istiyordum içten içe. Ve düşündüğüm şeyi kısa süre içinde yapmıştı. Neredeyse aynı derecede yastığımın üstüne boşaldı. Sonrasında seriyle elindeki külotumla yastığımın üstündekileri sildikten sonra süratlice giyindi ve ortalığa saçtığı iç çamaşırları dolabıma tıkıştırarak kameranın görüş alanından çıktı…

Kapıcı görüntüden kaybolduğu anda kamerayı durdurdum ve hemen yatak odama gittim. Ve o anda sabah aslında yatağımı yaptığımı anımsadım. Oysa yastığım yorganın üstündeydi. Yastığı elime alarak suratıma yanaştırdım. Külotumdan aldığım kokuyu tekerrür almam çok kolay olmuştu. Yastığı tekerrür yatağıma koydum ve uzandım. Suratımı iyice yastığımda o kokuyu aldığım kısımlara gömerken bir yandan altımdaki külotun üstünden kendimi okşuyor, bir yandan yastıktaki o katı kısımları yalıyordum. Saat kaça kadar buna devam ettiğimi anımsamıyorum, ama o gece 4 defa daha kendimi tatmin etmiştim.

Ertesi gün darmadağınık bir kafayla uyandım. Usumdan bir sürü şey geçiyordu. Bir ara kilitleri değiştirip, Yeni anahtarı kapıcının eşine vermemeyi dahi düşündüm, ama bu çok seri gelip giden bir düşünce olmuştu. Ve sonunda devam etmeye karar verdim. Bu gidişat üç hafta daha aynı biçimde devam etti. Her akşam büyük bir coşkuyla konuta geliyor ve kapıcının boşaldığı külotlarımı bulup giyerek mastürbasyon yapıyordum. Ve artık adamı arzuluyordum resmen. Yaptığım mastürbasyonlar sırasında kapıcının beni becerdiğini hayal ediyordum ve aldığım zevk fantastik derecedeydi. Fakat bu kadarı elbette benim gibi bir Nemfoman için yeterli değildi…

Oynadığım oyunlar çok kolay bir biçimde başladı; akşamları kapıcının boşaldığı külotları altıma giyip, üstüme kısa bir tişört veya askılı giyerek, altımda yalnızca o malum külotla kapıcının çöpü almak için gelmesini bekliyordum. Ve adama o halde kapıyı açıyordum. Bunu ilk yaptığım gün adam öyle bir renk değiştirmişti ki, kalp krizi geçirecek sanmıştım. Ne de olsa; hangisine yakın olduğunu söylemek efor olsa da, 40’la 50 yaş arası, hafif göbekli, bıyıklı ve pis sakallı, azıcık kelleşmiş, çok klişe bir kapıcıydı. Kapıya geldiği zamanlarda gitgide daha cüretkar ve kışkırtıcı açmaya başlamıştım kapıyı. Ve sarih seçik o gün içine boşaldığı külotu giydiğimi gösteriyordum adama. Apartmandan çıkarken de merdivenlerin altında eteğimi uygun bir açıdan görmek için hazır oluyordu. Ben de ona daha aşırısını göstermek için bacaklarımı iyice açarak iniyordum. Hatta son zamanlara doğru altıma iç çamaşırı giymeden ultra mini eteklerle gösteri yapmaya başlamıştım adama. Kapalı garaja girdiğimde de fırsatı kaçırmamaya çalışıyordu. Bazen elim kolum dolu geldiğimde, destek etme palavrayı altında vücudumu değiyor, hatta bazen elimdekilerin düşmesini sanki yasaklamaya çalışıyormuş gibi arkamı kalçalarımı dayanıyordu.

Bu biçimde bir yıl geçtikten sonra bir gün, idareyiciden apartman misyonlusunun bir hafta içerisinde işten ayrılacağını ve köyüne döneceğini bildim. Beni gün içinde heyecanlandıran oyunlarımı kaybedecektim ve buna üzülmüştüm gerçekten. Oyuncağı elinden alınan çocuk gibi seziyordum kendimi. Ve o anda; kapıcı gitmeden kendimi ona becertmek istediğime karar verdim. Nasıl olsa köyüne dönüyordu artık ve sonrasında istese de rahatsız edemezdi beni. Ben de, bir yıl süresince dolaylı yoldan da olsa beni fantastik tatmin eden bu adamı gerçekten içimde sezecektim. Yalnız bir mesele vardı; kapıcı, kendi konumu sebebiyle adım cetmezdi bunun için. Adımı benim atmam gerekliydi ve kolay ama tesirli bir senaryo hazırladım. Konuta destek etmesi için çağıracaktım. Bazı lambaları değiştirmeme destek etmesi için.

Cumartesi günü, kapıcıyı çağırmadan evvel duş yapıp en çekici kokuları olan beden losyonlarımı sürdüm. aÜstüme, göbeğimin baya üstünde biten bol bir askılı giydikten sonra altıma ultra mini pileli eteklerimden birini giydim. Külot giymemiştim, adamın sarih iletiyi kavramaması tehlikesini almak istemiyordum. O zaman kullandığım en sexy kokuyu da sürdükten sonra diafona basarak kapıcıyı çağırdım. Gelmesi yalnızca 5 dakika sürmüştü. Kapıyı açtığımda soluk soluğaydı. İçeri çağırıp bazı ampülleri değiştirirken destek etmesini istediğimi söyledim. Planladığım senaryo kolaydı. Ben sandalYenin üstüne çıkıp, güya ampulü sökerken, o alttan her şeyi zati görecekti ve gerisi çok kolay bir biçimde gelecekti.

Ve planladığım biçimde de oldu. Daha ilk ampul değiştirme sırasında eteğimin altından tam bacak aramı gören kapıcı, beni yakalama gerekçesiyle ellerini dizlerimin üstüne koydu. Benden ses gelmediğini görünce de kısa vakitte elleri yukarıya çıkmaya başladı. Ben daha ampulü söktüğüm sırada elleri zati neredeyse dış dudaklarımın kenarındaydı. Gözlerimi indirip onun bakışlarını tuttuğumda daha da ileri giderek bir parmağı ile dudaklarımın arasına girdi. Benden gelen zevk inlemesini dinlediğinde artık hiçbir çekincesi kalmamıştı. Beni oradan kucağına alıp yatak odama götürdü ve başka hiçbir şey yapmaya gerek dinlemeden pantolonunu indirdi ve çoktan kabarmış olan erkekliğini içime soktu. Bacaklarımı beline dolayarak iyice kasıklarıma bastırdım adamı ve çok kısa bir vakitte tam spermlerini içime boşalttı. Orgazm’a bir adım dahi yanaşamamıştım, ama aldığım zevk fantastik boyutlardaydı. Bu alt sınıf adamın altında inlemek başka cinsli bir tatmindi benim için. Yalnızca vücudumu değil, tam benliğimi beceriyordu kapıcı. Sınıf ve kültür farkımızı, beni becererek ortadan kaldırıyordu sanki…

Bir süre içimde kalarak soluk soluğa üstüme yığıldı. Ben de bir yandan, altında kalçalarımı oynatarak içimdeki penisten zevk almaya çalışıyordum. Soluğunu bir kumpasa soktuğunda, içimden çıkarak uzandı ve beni saçlarımdan sürükleyerek dudaklarımı penisine bastırdı. Hareketleri çok sertti ve ara gizeme hakaret ediyordu ve bu beni feci biçimde tahrik ediyordu. Kısa bir oral seks sonrası erkekliği tekerrür kabardığında, beni surat üstü çevirerek bu sefer arkamdan zorlamaya başladı beni. Arkamdan becerilmeye pek alışkın değildim, özellikle böylesine kalın bir penis tarafından. Ne kadar zorlasa da ancak başı azıcık içime giriyordu ve ben de çığlık atmamak için yastığa suratımı gömmüş haldeydim. Bir ara geri çekildiğinde, soluk soluğa, “Çekmecede krem var!” diyebildim, yatağın yanındaki komidini işaret ederek. Olağan koşullarda bu kadar kalın bir penisle anal seksi düşünmezdim dahi, ama bu adamın beni olabilecek her biçimde becermesini, bana sahip olmasını istiyordum.

Konuttaki kremi aldı ve süratlice açarak, kaba hareketlerle arka deliğime sürmeye başladı. Yeteri kadar krem sürdüğünü düşündüğünde penisini arka deliğime dayayarak tekerrür yüklenmeye başladı. Bu biçimde dahi içime girmesi güç oldu. Milim milim içime doğru ilerlerken canım fantastik bir biçimde acıyordu ve avaz avaz haykırmamak için dudağımı ısırıyordum. Tamamı içime girdiğinde bir süre o halde durdu ve bu gidişatta dahi çeper güç soluk alıyordum. Usulca hareket etmeye başladığında, penisini her içime doğru ittiğinde soluğum kesiliyor, gözlerim kararıyordu. Alışmam uzun süre aldı, fakat alışmam kapıcının umurunda değildi zati. Kısa vakitte temposunu çoğaldırarak daha da süratlendi. Her yüklenişinde gözlerimde şimşekler çakıyordu sanki. Bir defa boşaldığından bu sefer uzun sürmüştü. Sonunda boşaldığında arkamdaki acı olağanüstüydü. Kapıcı, ter içinde yatağıma sırt üstü yıkıldığında, ben bir süre aynı pozisyonda kaldım. Gözlerimden yaşlar geliyordu.

Kendimi zorlayarak kalktım ve bacaklarımın titremesine egemen olmaya çalışarak eforlukla banyoya gittim. Kendimi sıcak suyun altına atarak bir süre hareketsiz kaldım. Bir süre sonra suyu soğuğa çevirerek, buz gibi suyun beni canlandırmasını bekledim. Kendime azıcık geldiğimde süratlice arınıldım ve duştan çıkarak kurulandım. Yatak odama geri döndüğümde kapıcı hali hazırda oradaydı. Çoktan gitmiş olduğunu düşünüyordum, ama benimle işinin daha Yeni başladığı ortadaydı. Barbarca, “Nerede kaldın orospu?” diyerek karşılamıştı beni. Bu davranışı; içimdeki Nemfomanın uyanarak, olabilecek en istekli biçimde yanıt vermesi için yeterli oldu. aÜstümdeki bornozu bir kenara atarak, yatağa, yanına gittim. Tam geceyi beraber geçirdik. Sabaha kadar içimden çıkmamıştı. Buna sevişmek sınamazdı. Yaptığımız düz bir seksti ve olabildiğince sertti. Kapıcı sabah giderken her yerim mosmor olmuştu ve iki deliğimde biriken spermler artık çarşafıma sızıyordu. Kendime gelebilmek için ertesi güne kadar yatmam gerekti. Kapıcının bedenimde vazgeçtiği morlukların ve bacak aramdaki yaralanmanın iyileşmesi için çok daha fazla zaman gerekmişti.

İki gün sonra; mektepten konuta geldiğimde, binanın girişinde yığılı eşyalar gördüm. Kapıcı, eşi ve çocukları; hipotezimce gelecek olan kamyonu bekliyorlardı. Yanlarından geçip, apartmana girerken göz göze gelmemeye çalışsam da; kapıcının suratındaki alaylı tebessümmeyi ve eşinin gözlerindeki nefreti gayet rahat sezmiştim.

Bir yanıt yazın