Lisede okurken, kankam Meral ile çıkmasına karşın, Emre benim güzelime çok giden birisiydi. Meral kısa boyluydu, Emre ise çok uzundu, yakışmıyorlar diye düşünüyordum ve bu beni çok mutlu ediyordu. Meral Emre’yle çıkmaya başladıktan sonra, bana çok gıcık verici davranıyordu, onların dağılması için dua eder olmuştum. Bunu neden istediğimi öğrenmiyordum, Emre’de bir sürükleyicilik vardı. Ve çıkmaları pek uzun sürmedi, ufaladılar. Tabi dağıldıklarına en çok ben neşelenmiştim…
Mektepten dostlarla bir gün dışarda akşam yemeği kumpasladık. Emre yanıma oturmuştu, bana dürüst davranıyordu. Tabiki ben de onu kendime bağlamak için elimden gelen herşeyi yapıyordum, elini masa altından yakalayıp, kimseyle ilgilenmemesini, yalnızca bana bakmasını sağlıyordum. Zira bütün karşımda, Canan adında başka bir kankam vardı ve o da Emre’ye facia yakalanmıştı Bunu bana Canan kendisi itiraf etti. Ne yapsam bilmiyordum, Emre’yi bir biçimde kendime bağlamalıydım. Yemekler yendi, çaylar kahveler içildi, hesaplar ödendi, konutlara doğru yola koyulduk. Emre yanıma geldi ve belime sarıldı, “Boyun da iyi uzunmuş!” dedi. Ben de, “Gerçekten iyi mi?” deyip trip yapmak istedim ve yanından uzaklaştım